top of page

Fahrettin Çimenli

Fahrettin Çimenli (1933-2018)


1933’den bu güne kadar her anı müzikle bezenmiş bir ömrün çok kısa bir hikâyesi burada okuyacaklarınız. İstanbul’un Ambarlı ilçesinde yaşamakta olan Şevki Bey ve İsmet Hanım, doğan erkek çocuklarına Fahreddin ismini verirler. Daha küçük yaşlarda müziğe olan ilgisi dikkat çeker. Anneannesi onu Tambura çalan dedesine benzetir. Çünkü ailede ondan başka müzikle uğraşan yoktur. 5 yaşında arpa sapından kendi yaptığı düdüğü-sipsiyi çalmaya başlar. Sonra kaval, mızıka, bir kasnağa bulduğu deriyi gererek yaptığı davul.. Hepsini çalar.. 13 yaşlarında 1946’da bağlama öğrenir ve onunla hem folklorik hem de klasik Türk müziği ezgilerini seslendirir. Hep klarnet çalmak istediğini söyleyen hocamız, içinden gelen uzun ses ihtiyacından, bir sopaya atın kuyruğundan kestiği kılları bağlayıp yaptığı yay ses çıkartmayınca, köylere gelip ekinleri döven Batosların kayışlarının arasına konan reçineleri bulur, yayına sürer ve bu şekilde bağlamayı yaylı olarak da çalar.


Tanbur sesini ilk kez 1946-47 senelerinde radyoda duyar. Üstad İzzettin Ökte’dir kendisini hayran bırakan seslerin icracısı. Tanburu hiç görmemiştir. Sonra Niyazi ismindeki bir arkadaşı Aksaray Musiki Cemiyeti ne götürüp Udi Sadi Erten ile tanıştırır Fahrettin Çimenli’yi. Elinde tanburu olmadan, Agop Ustadan aldığı bir divan bağlamayla gider yanına hocanın. Taksim yapar, eser çalar. Hoca karşısına oturtur ve henüz nota bilmediğinden meşk ile geçer eserleri. Bir hafta sonunda aldığı tanbur ile Solist Ali Rıza Köprülüleroğlu’na Saray Sinemasındaki konserde eşlik ederken bir de kürdilihicazkar makamında taksim yapar. Konserin şefi Sadi Erten hasta olduğu için Talat Kongül’dür.


Fahrettin Çimenli Aksaray Musiki Cemiyeti’nde Udi Sadi Erten ile tam bir sene usul, nazariyat, solfej ve eser meşk eder. Tanburi Cemil Bey kayıtları dinler. Bu yüzden kendisi “Hocam Tanburi


Cemil Bey’dir” der. Mûsikînin çeşitli bahislerinde de Ûdî Câhid Gözkan’dan faydalanır.

1963-1965 yılları arasında İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda öğleden önce Halk Mûsikîsi İcra Heyeti’nde bağlama sanatçısı olarak, öğleden sonra Münir Nurettin Selçuk yönetiminde Türk Müziği İcra Heyetinde tanbur sanatçısı olarak görev yapar.

1967-2008 yılları arasında TRT İstanbul Radyosu’nda tanbur sanatçısı olarak çalışan Çimenli, yaylı tanburu radyoda ilk icra eden sanatçıdır. Hocanın hayatındaki bir çok ilkten biri de Yaylı tanbura can direği eklemesidir. Kendisi bu olayı şöyle anlatır: “Taşlık Gazinosu'nda Ercümend ile birlikte yaylı tanbur çalıyorduk. O zamanlar tanburlarda can direği olmadığından sesleri çok zayıftı. Bir de açık havada çalındığında rutubetten hemen gevşeyen tellerle sesi çok az çıkardı. Aklıma düşmüştü ve Ercümend ile paylaştım. Abi dedim, şu kemanda viyolonselde kullanılan can direğini niye bu saza denemiyoruz? O ben karışmam sen dene dedi. Akşam eve gidince cümbüş olan yani teneke gövdeli yaylı tanbuyrun arkasında bir delik açtım. İçine bulabildiğim bir kurşun


kalemi keserek koydum. Sonuç inanılmazdı. Sanki başka bir saz. Sonra aklıma geldi ve teknenin iç duvarlarına keçe yapıştırdım ve sesin metalik yankılanması kesildi. Tahta enstrüman sesine dönüştü. Ertesi akşam gazinoya gidince Ercümend’e geç bak karşıma diyerek oturttum. Daha ilk yayı çektiğimde yerinden zıplayarak benimkine de uygulayalım dedi.”

1980-1981’de İTÜ Türk Mûsikîsi Devlet Konservatuvarı’nda tanbur öğretim görevlisi olarak çalışan Çimenli, 1980’de İsviçre’de bir müzik müzesi için yapılan albüme Yaylı Tanbur çalar. Aynı albümde mızraplı tanburu Abdi Coşkun icra etmektedir. Neyzen Kudsi Erguner'in hazırladığı bu albümün kayıtları İstanbul Radyosu'nun koridorlarında el kayıt cihazıyla yapılır. Albüm daha sonra büyük ödül kazanır. 32 senedir Fransa'da satışı halen devam etmekteyken hala Türkiye'de basılmamıştır bile. Sanat hayatı boyunca kendi devrindeki tüm otorite saz ve ses sanatçılarının konser, albüm, plak, kaset ve CD'lerine mızraplı veya yaylı tanburuyla katılmış olan Çimenli Afganistan'da çekimleri yapılan bir filmin hem müziklerini yapmış hem de oynamıştır. ABD, Hollanda, İtalya, Almanya, İsrail, Suriye, Ürdün, Irak, İsviçre, Libya, Tunus, Cezayir ve Japonya’da özel topluluklarla çok sayıda konserler vermiştir.


1977-1999 yılları arasında İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’yla yurtiçi ve dışında verdiği yüzlerce konserin bir kısmına solist tanbûrî olarak katılmış ve bazılarında da yaylı tanbur soloları yapmıştır. Bu görevinden 7 Ocak 1999 tarihi itibariyle emekliye ayrılmıştır. Ancak, Alimin, sanatkarın ve hizmetkârın emeklisi olmaz düsturundan hareketle, müziğe ilk başladığı yıllardaki gibi büyük bir aşkla, şevkle, gençlere örnek olacak şekilde sadece müzik için çalışmaya devam etmiş ve etmektedir.


Bankacılık mesleğinden emekli olan Ünal Çimenli’yle evli olan sanatkâr, çok sevgili hayat arkadaşını 2011 senesinde kaybetmiştir. Murat (d.1968) ve Ayşe Gâye (d.1969) adlarını taşıyan iki çocuk babasıdır.


İlgi, merak, sanatkârlık ve beceriklilik çalışkanlıkla bir arada olunca tüm hayatı boyunca yaptığı işlerde mükemmeli aramış, gelişmelere açık olmuş, yenilikleri uygulamış ve çok ama çok çalışmıştır. Kendi ifadesiyle 15 saatte varan sürelerde enstrüman çalar.. Ve sadece bir gün değil, kendisini tanıyanlar da bilir ve şahittirler ki enstrüman çalmaktan yorulmayan bir yapısı vardır.

Bu çok çalışma, çok eser meşk etme kendisine melodi zenginliği, makam bilgisi, fiziksel dayanıklılık getirmiştir. Radyodaki kayıtlarda kısacık süre içinde birbirinden çok farklı akortlardaki makam geçkilerini rahatlıkla yaparken, uzun taksimlerindeki melodik örgüleri ceket ilikleten ders niteliğindedir. Bu taksimlerinde çalabildiği bütün enstrümanların tavırlarını ve renklerini duymak mümkündür. Bu bakımlardan Türk müziğinin taksim formunun en önemli icracılarından kabul edilir Fahrettin Çimenli.


Hocamıza sanatla dolu sağlıklı uzun bir ömür niyaz ediyoruz.


Özata Ayan

Feneryolu - 1 Haziran 2012


Not: Bu yazı Fahrettin Çimenli için, Tanburi Özata Ayan ve Neyzen Volkan Yılmaz’ın hazırladığı, “Türk Mûsikîsinin Çınarları Dizisi-1” isimli 4 CD’lik Fahrettin Çimenli Albümü için yazılmıştır.


2 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Opmerkingen


bottom of page